Korku anında somatik deneyimleme

Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabının yazarı Estes, “insanın bedeni sihirli bir halı gibidir, insanı hiç ummadığı yerlere götürür” diyor.

Kendinizde ya da etrafınızdakilerde fark etmişsinizdir: Bazı insanlar kulak memeleri ile oynarlar, bazıları avuçlarını birbirine sürterler, bazıları sakalıyla oynar, kimisi elini hiç fark etmeden bacağına sürtmeye başlar.
Ve bu liste böyle uzayıp gider…Peki, insanlar bu istemsiz hareketleri neden yaparlar?

Tüm bunlara daha önce pek de dikkat etmemiştim. Kısa bir süre önce başladığım Organic Intelligence (Organik Zeka) eğitiminde öğrendim ki tüm bu istemsiz hareketleri aslında bedenimizi hissetmek için yapıyoruz. Bir düşünün, kulağınızı ovmaya başlayınca orada duyumlar artıyor ve beden daha hissedilir hale geliyor. Bedendeki duyumları hissetmek, fark etmek Estes’in dediği gibi, sihirli bir etki yaratıyor, sizi “bu ana” getiriyor. Geçmiş ve geleceğin endişeleri nedeniyle cayır cayır yanan merkezi sinir sisteminizi sakinleştirmeye destek oluyor. Bedendeki durumlara dair olan her şeye somatik deniyor.

Peki, zaten kendiliğinden var olan bu somatik mekanizmayı nasıl daha iyi kullanabiliriz?

Reina’ya düzenlenen saldırının ertesi günü kendimi şaşkınlık içinde ellerime bakarken buldum. Hani çok yaygın bir hareket vardır, parmaklarınızı birbirine örersiniz, başparmakları birbirinin etrafında döndürürsünüz. Hiç farkında olmadan bunu yapmaya başlamışım. Daha önce yaptığımı hatırlamıyorum ama muhtemelen yapıyordum da farkında değildim. Baktım ki sinir sistemim bana mesaj veriyor, adeta özel ulakla haber yolluyor. O zaman ‘bu mesajı almak lazım’ dedim. Ve bu sefer bilerek isteyerek ve dikkatimi de tamamen ona çevirerek başparmaklarımı çevirmeye başladım. Parmaklarımın birbiriyle teması hoşuma gittikçe gitti. Bu hoşluğu yaymak istedim.

Bileklerimin içini, avuçlarımı, kollarımın içini/dışını bir güzel ovdum. Dikkatimi verdikçe daha çok duyum hissettim, duyumları hissettikçe daha hoşuma gitmeye başladı. Birkaç dakikalık bu spontan seansın sonunda kalbimi biraz daha hafiflemiş buldum.

Bu sadece bir örnek… Ama benim için formül hep aynı. Zor bir günde aynı şeyleri defalarca konuşmak ya da aynı şeyleri defalarca düşünmek yerine, bedeninizi hissettirecek aktivitelerde bulunmak daha iyidir. Bunu yapmak sorunları görmezden gelmek demek değildir. Sorunları karşılama gücünüzü arttırmaktır.

Benim için bu aktivite genelde yogadır. Yoga, özünde somatik bir çalışma olduğu için sizi hemen bedeninizdeki hislere davet eder. Yoga seansları sonrasındaki rahatlamanın nedeni, bir saat boyunca bedendeki duyumları fark ederek var olmanızdan kaynaklıdır. Ama yoga da şart değildir. Bana göre somatik olan her şey mübahtır.

İçinden çıkamadığınız her durumda sizi bedeninize davet eden her uygulamaya dört elle sarılın. Üstelik dikkati bedene çevirmek kadar zihne yardımcı olan bir şey yoktur. Aklınızda dönüp duran bir soruna en iyi çözüm tuhaf bir yoga pozu içinde gelir. Siz bedeninizdeki duyumlara odaklanınca zihni; çok büyük bir kısmı son derece lüzumsuz ve faydasız olan aktif düşünme yükünden kurtarırsınız. Yaratıcı fikirler, siz düşünüyor olduğunuzda değil avuçlarınızın yerle temasını hissediyor olduğunuzda bir anda zihninize hücum eder.

Bu yazı hthayat.haberturk.com’da yayınlanmıştır.

Hemen Üye Ol
Remind Türkiye